Av.Ender DEDEAĞAÇ –
Stj.Av.Elçin SANAL
Adli yılın açılmasıyla birlikte, yargıya ilişkin problemlerimiz, çözüm arayışlarımız başladı.
İlk
yönlendirilen sorulardan bir tanesi basit yargılamada adli tatilde sürelerin
işleyip işlemeyeceği, diğeri ise basit yargılamada cevap süresi içinde cevap
verilmemişse ilk duruşmaya kadar cevap vermenin mümkün olup olmadığı
konusundadır.
Her
ikisi de pek çoğumuzu ilgilendirdiği için, bulduğumuz cevapları sizlerle
paylaşmayı uygun gördük.
Adli
tatilde, basit yargılamaya tabi davalarda, hatta Sulh mahkemesinin görevlerine
giren davalarda süreler işlemeyecektir. Çünkü HMK m.103’ün karşılığı olan HMUK
m.176/10-11’de yer alan hükümler, HMK m.103’te yer almamaktadır. HMUK m.176/10 sulh mahkemesinin görevine giren
davalar, HUMK m.176/11 ise tüm yasalardaki basit yargılamaya tabi davalar için
adli tatilde sürelerin işleyeceğine ilişkin hükmü içermektedir. Yani söz konusu
hükümler doğrultusunda, bu dava türleri de adli tatil yokmuşcasına davranılması
gerekmekteydi. Halbuki HMK m.103 bu hükümleri içermediği için, günümüzde sulh
hukuk mahkemeleri ve de basit yargılamaya tabi diğer davalar için adli tatilde
süreler işlemeyecektir.
Her
ne kadar HMK m.103’ün madde gerekçesinde, HMUK m.176 ile HMK m.103 arasında fark
için “Esaslı bir değişiklik içermemektedir.” ifadesi yer alıyorsa da, bizce bu
değişiklik yeterince esaslı bir değişikliktir.
İkinci
soruya verilecek cevap son derece basittir. Çünkü HMK 317.madde ve madde
gerekçesine göre, bundan böyle basit yargılamada dilekçe verilmesinin
zorunluluk olduğunu dile getirmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder