6 Haziran 2018 Çarşamba

ADALET BAKANLIĞI MÜFETTİŞLERİ NOTERLERİN HARÇ VE VERGİ İŞLEMLERİNİ KONTROL EDEMEZ


Av. Ender Dedeağaç

Yıllardan beri Adalet Bakanlığı müfettişleri noterlik teftişlerinde noterin vergi ve harçlarını kontrol etmekte, teftiş raporunda bu hususa yer vermekte ve raporun bir örneğini de ilgili vergi dairesine göndererek vergi dairesince gerekli yaptırımların uygulanmasını istemektedir.
Adalet Bakanlığı müfettişleri bu uygulamayı tüm noterlerinde bildiği gibi Adalet Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı arasında yapılmış bir protokole bağlamaktadır.
Somut olayımızda Adalet Bakanlığı müfettişleri tarafından bir noterlik teftişi sırasında distribütörlük sözleşmesinden kaynaklı harç ve vergilerin noksan ödenip ödenmediği konusu gündeme gelmiştir.
Teftiş aşamasında ilgili noter Danıştay kararlarına dayalı olarak distribütörlük sözleşmesinde ikili bir ayrımın olduğunu, sözleşmenin kesin rakamı içerip içermemesine göre harç ve vergi tahakkuk ettirileceğini ifade etmiş olmasına rağmen Adalet Bakanlığı müfettişi kesin rakam içermeyen sadece öneri niteliğinde belirtilen değeri esas alarak distribütörlük sözleşmesinden kaynaklanacak şekilde vergi ve harç hesaplamış ve bunu da vergi dairesine bildirmiştir.
Adalet Bakanlığı müfettişi tarafından ilgili vergi dairesine gönderilen teftiş raporunun bir örneği yasa gereği notere tebliğ edildiğinde harç ve damga vergisinin önerilen rakama dayalı olmasına rağmen kesin rakam varmışçasına hesaplandığını görmüştür.
Teftiş raporunda yer alan bu yanlış üzerine noter avukat aracılığıyla Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’na yazılı başvuruda bulunmuş ve Danıştay kararlarına, Maliye Bakanlığı talimatlarına dayalı olarak yapılan işlemin hatalı olduğunu ve yapılan işlemden dönülmesi gerektiğini talep etmiştir. Ancak Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı bu talebe olumsuz yanıt vermenin yanı sıra teftiş raporunda yer alan değerlerin üstünde bir rakamsal değerlendirme yaparak bunu ilgili notere tebliğ etmiştir.
Tüm bu aşamalardan sonra açılan vergi uyuşmazlığına ilişkin davada ilk derece mahkemesi bir örneği aşağıda sunulan kararla Adalet Bakanlığı müfettişlerinin vergisel olaylarda denetleme yetkisinin olmadığını işbu nedenle yetkisiz kişi tarafından hazırlanan rapor doğrultusunda tahakkuk ettirilen verginin ve eklentilerinin yasalara aykırı olduğuna karar vermiştir. İlgili vergi dairesi bu kararı bölge adliye mahkemesinin incelemesine sunmuş bölge adliye mahkemesi istinaf incelemesinde ilk derece mahkemesi kararını kesin olarak onamıştır.
Yeterli sayısal çoğunluğa kavuşmadığı için yerleşmiş karar sayamayacağımız bu karar yol gösterici nitelikte bir karardır. Üstelik, kişilerin vergisel konulardaki bilgilerinin bir sır olduğunu bu nedenle sadece yasada hükme bağlanmış ilgililer tarafından incelemeye tabi tutulabileceğini gösterdiği için önem taşımaktadır.
Bu yazıyı yazarken vergisel inceleme hakkına sahip olmayan Adalet Bakanlığı müfettişlerinin geç ödenen ya da teftiş sırasında henüz ödenmeyen KDV’den ötürü ilgili noteri zimmet suçu ile yargılatıp mahkûm olmasına neden olduğunu düşündüğümde, o tarihten beri tüm uyarılara rağmen, yanlışın ısrarla uygulanması nedeniyle, nice kişinin hayatının söndüğünü düşünmek bana acı geldi.

Olayın tartışmaya açılıp daha iyi anlaşılabilmesi için tartışmaya açılarak ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesi kararlarını aşağıda sunmaktayım.