Av. ENDER DEDEAĞAÇ
“ İnsan çuvaldızı başkasına batırmadan önce
iğneyi kendine batırmalıdır.”
Söz Konusu karar Yargıtay 21 Hukuk Dairesi’nin
16.10.2015 gün ve 2015/2003 E 2015/17761 K sayılı kararıdır.
Bu davada, iş kazasından kaynaklı ölüm olayı
nedeni ile, ölenin yakınları tarafından maddi ve manevi tazminat talep
edilmiştir. Ölenin yakını olarak kaç kişinin davacı olduğu söz konusu Yargıtay
kararından anlaşılmamakla birlikte, kararın birden fazla yerinde “ölenin
yakınlarına” dendiği için, davacıların birden fazla olduğu açıkça anlaşılmaktadır.
Kararda yer alan ifadelere göre, yerel mahkeme,
her bir davacı için ayrı ayrı maddi ve manevi tazminata hükmetmiştir.
Yerel mahkeme bu hükümle birlikte, her bir
davacı için, ayrı ayrı, karşı taraf vekalet ücretine hükmetmiştir. Yargıtay 21
Hukuk Dairesi’ne göre, yerel mahkemenin yapmış olduğu bu uygulama daha doğrusu
almış olduğu bu karar usul ve yasaya aykırıdır.
Yargıtay’a kararında yer alan ifadeye göre,
davanın tek bir başvurma harcı ile açılmış olması nedeni ile, ayrı ayrı vekalet
ücreti verilemez.
Öncelikle, dava harçları açısından olayı
değerlendirmekte yarar bulunmaktadır. Bilindiği gibi, harcın miktarının belirlenmesi
ve alınması, dava açarken yazı işleri müdürünün/tevzi bürosunun hesaplaması
doğrultusundan gerçekleştirilir. Bu uygulama, kalem yönetmeliğinin
düzenlenmesinden kaynaklanmaktadır. Yazı işleri müdürü harcın miktarında
tereddüt ederse, ilgili yargıca başvurarak harcın doğru olarak alınmasını
sağlar. Yazı işleri müdürünün, bu konuda yargıca başvurması Harçlar Kanununun
doğasından kaynaklanmaktadır. Çünkü Harçlar kanunu 27 ve 30 maddelerine göre,
harcı yatırılmamış yada noksan yatırılmış davada, yargılamaya devam edilemez.
Harcın yatırılmasının istenmesini takip eden üç ay içinde harç yatırılmaz yada
tamamlanmaz ise dava HMK 150 maddesi
gereği açılmamış sayılır.
Görüldüğü gibi, harcın tahsili, yargıca
yüklenmiş bir görevdir. Yargıcın görev yapmaması nedeniyle tarafın sorumlu
tutulması düşünülemez.
Yargıtay 21 Hukuk Dairesi, buradaki talepleri,
ihtiyari dava arkadaşlığı olarak görmüş ve davaların yığılması olayı olduğunu
kabul ederek, her bir davacının talebi için ayrı harç alınması gerektiğini
düşünmüştür. Dairenin bu görüşüne
katılmakla beraber, uygulamasına katılmadığımızı belirtmek isteriz.
Kanımızca, Yargıtay harcın tamamlanması için,
dosyayı yerel mahkemeye göndermeli ve davanın harç tamamlandıktan sonra
görülmesini ve karara bağlanmasını bozma nedeni olarak göstermeli idi.
Ancak, burada, geçenlerde okuduğumu düşündüğüm
ancak bir türlü bulamadığım bir kararda belirtildiği gibi, eğer, yargılama
sırasında ki noksan harç, yargılamanın bir aşamasında örneğin, davanın sonunda,
karşı tarafça ödenmiş ise Harçlar Kanunu 32 maddesi ışığında hareket ederek,
harcı ödenmiş bir dava gibi incelemesini yapmalıdır.
Bilindiği gibi, mahkemeler dışında, harç tahsil
edenlerin, noksan harç tahsil etmesi halinde bu harçların öncelikle noksan harç
tahsil edenden alındığı, bilinen bir gerçektir.
Örneğin icra müdürlerinin yada noterlerin noksan harç alması halinde,
Adalet Bakanlığı müfettişlerinin teftişi sonucunda, bu işlemlerin Maliye
Bakanlığı’na ihbar edildiği hatırlandığından, başlıkta yer alan “ İnsan
çuvaldızı başkasına batırmadan önce iğneyi kendine batırmalıdır.” Deyiminin
yazıya ne kadar uygun düştüğü anlaşılacaktır.
Ek
04.03.2016 tarihinde, Gölbaşı Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülmekte olan bir davam için, başvuru harcı tamamlaması yapılması istediğimde, yani ikinci kez başvuru harcı alınmasını talep ettiğimde, katip arkadaşlar, bu isteğimi, UYAP programında gerçekleştirebilmek için, az da olsa uğraştılar.
Bu arada, aklıma bir soru takıldı, bu soru "Yargıtay'a göre, davaların yığılması yolu ile talep ettiğimiz, ihtiyari dava arkadaşlığına ilişkin davalarda, başvuru harcının, bir kez alınmasını, karşı taraf vekalet ücretini yönünden değerlendirerek, vekalet ücretine hak kazanılmadığından söz edebildikleri halde davanın tarafının da hak sahibi olamadığından söz etmemiş olmasının nedenleri nedir ?" Çünkü onlar açısından da başvuru harcı alınmadan görülmüş bir dava vardır.
Ek
04.03.2016 tarihinde, Gölbaşı Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülmekte olan bir davam için, başvuru harcı tamamlaması yapılması istediğimde, yani ikinci kez başvuru harcı alınmasını talep ettiğimde, katip arkadaşlar, bu isteğimi, UYAP programında gerçekleştirebilmek için, az da olsa uğraştılar.
Bu arada, aklıma bir soru takıldı, bu soru "Yargıtay'a göre, davaların yığılması yolu ile talep ettiğimiz, ihtiyari dava arkadaşlığına ilişkin davalarda, başvuru harcının, bir kez alınmasını, karşı taraf vekalet ücretini yönünden değerlendirerek, vekalet ücretine hak kazanılmadığından söz edebildikleri halde davanın tarafının da hak sahibi olamadığından söz etmemiş olmasının nedenleri nedir ?" Çünkü onlar açısından da başvuru harcı alınmadan görülmüş bir dava vardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder