28 Haziran 2012 Perşembe

BİR SORU: AVUKAT, AVUKAT OLARAK GÖREV ALDIĞI DAVADA TANIK SIFATI İLE DİNLENEBİLİR Mİ?

Av. Ender Dedeağaç

Bu soru önce bir hakim meslektaşım tarafından, benim takip ettiğim bir dosyada tanık sıfatı ile dinlenmemi talep etmem nedeni ile sorulmuştu. Daha sonra avukat bir meslektaşım tarafından soruldu.

Bu konuda, Sn. Baki Kuru’nun Hukuk Muhakemeleri Usulü adlı kitabının 6. basısının 2573 ve 2574 sayfalarında HUMK dönemi ile ilgili açıklama olduğunu öncelikle belirtmek isterim.

Soru nedeniyle, bu yapıtta yer alan bilgilerden ve HMK maddelerinden gerekçeleri ile birlikte yararlanarak bir özet sunmaktayım.

HUMK döneminde avukatın tanıklık yapması, kural olarak kabul görmüş olup yasa avukatın tanıklıktan çekineceği halleri düzenlemiştir. HUMK 245/4 maddesi görev, sanat ve meslekleri nedeniyle bir kimsenin sırlarını bilenlerin, bu sırlarından ötürü, tanıklıktan çekinme hakları olduğunu hükme bağlamıştır. Madde de tanıklık yapacak kişiye, bir seçimlik hak tanınmıştır. Bu seçimlik hakka göre, ilgili, tanıklık yapabileceği gibi tanıklıktan çekinme hakkını da kullanabilir. Ancak, bu doğrudan doğruya, meslekleri nedeniyle elde ettiği sırlar için geçerlidir. Bunun dışında kalan yani sır niteliğinde olmayan, bilgiler için, örneğin, bizzat gördüğü buna rağmen davasını aldığı bir trafik kazası için, avukatın tanıklıktan çekinme hakkı yoktur.

HUMK 245/4 maddesi son cümlesinde ise, tanığın bu çekinme hakkının müvekkilin onay vermesi halinde kullanılamayacağı, tanıklığın zorunlu hale geleceği, hükme bağlanmıştır.

HUMK 254/4 maddesinin bir bütün olarak değerlendirilmesinde, eğer avukat meslek sırrı olarak tanıklığa davet ediliyorsa ve müvekkili yani sır sahibi avukatın tanıklık yapmasına onay vermiyorsa, avukat tanıklıktan çekinebileceği anlaşılmaktadır. Yani iki koşul bir arada bulunmak zorundadır. Bu kural HUMK’da tüm meslek mensupları için düzenlenmiş bir kuraldır. Bu nedenle, Av. K. 36. maddesi avukat için özel bir hüküm getirmiştir. Av. Kanununda yer alan bu özel hükme göre, müvekkilin onayı olsa dahi avukat tanıklıktan çekinebilmektedir.

HUMK’un 254/4 maddesinin karşılığı HMK 249/1 maddesinde yer almaktadır. Bu maddenin birinci cümlesi, HUMK döneminde olduğu gibi, genel olarak meslek ve sanat nedeni ile elde edilmiş sırlar için çekinme hakkını düzenlemiştir. Bunun yanı sıra HMK 249/1 maddesinin ikinci cümlesi Av. Kanununda avukata tanınan vekil edenin oluruna rağmen tanıklıktan çekinme hakkına atıfta bulunmuş ve HUMK ile Av. K. arasında var olan farklılığı gidermiştir.

Bu durumda, özet olarak, avukat mesleki sır olarak elde ettiği bilgiler hakkında vekil edenin oluru olmasına rağmen Av. K. 36. maddesi hükmü nedeni ile tanıklıktan çekinebilir. Bilgisi meslek sır kapsamına girmeyen konularda avukat da tüm tanıklar gibi mahkemeye gelip tanıklık yapmak zorundadır, diyebiliriz.

Çekinme hakkının geçerli hale gelebilmesi için hakimin tarafları dinledikten sonra bu konuda karar vermesi gerekir ( HMK 252/3 )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder