14 Eylül 2010 Salı

Avukatlık Stajı Ücretli Yapılabilir mi ?

Av.Ender DEDEĞAÇ

Staj süresince bazı stajyerlerin, yanında staj gördüğü avukattan ücret aldığı, hatta bir kısmının mahkeme ve avukat yanı stajı sırasında, ücret karşılığı bir işte çalıştığı inkar edilmez bir gerçektir. Bana göre, eğer yasalarla uygulama arasında bir uyumsuzluk söz konusu ise, ya yasaların uygulanması yolu seçilmeli ya da uygulama ile uyum içinde olacak şekilde, bir yasa değişikliğine gidilmelidir. Uygulamadaki yasaya aykırı davranışları görmezden gelmek bir çözüm olmamalıdır. İşte bu nedenle, fakültelerin mezun verdiği ve avukatlık stajlarının başladığı şu dönemi de dikkate alarak, yukarıdaki uyumsuzluklar içinden sadece, stajyer avukatın yanında staj gördüğü avukattan ücret alıp almayacağını tartışmak istedim. Tartışmak istedim diyorum, çünkü bu konu sadece benim görüşüme bırakılmayacak kadar önemli bir konu olup, sizlerin katkılarına, olumlu ya da olumsuz görüşlerine gereksinimim olduğunu düşünmekteyim.

Avukatlık Kanununun, “aranacak şartlar” madde başlığını taşıyan 16. maddesine baktığımızda, avukatlık stajına başvurabilmek için üç koşulun arandığını görmekteyiz. Bunları;

-Avukatlık Kanununun 3. maddesinin (a), (b) ve (f) bentlerinde yazılı koşulları taşıyanlar ki bunlar;
oTürkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak,
oTürk hukuk fakültelerinden birinden mezun olmak veya yabancı memleket hukuk fakültelerinden mezun olup da Türkiye hukuk fakülteleri programlarına göre noksan kalan derslerden başarılı sınav vermiş bulunmak,
oAvukatlık Kanununa göre avukatlığa engel hali olmamaktır,

-Avukatlık Kanununun 5. maddesinde yazılı engeli bulunmayanlar,

-Sürekli staj yapmalarına engel işleri olmayanlar,

Şeklinde saymamız mümkündür.

Hemen söylemek isterim ki, hepimizin ön şart olarak ezbere beyan ettiğimiz, “avukatlık stajında ücret alınmaz” koşulu, ne yasada ne de meslek kuralları arasında bulunan bir şarttır. Bu şart, Avukatlık Kanununun 11. Maddesinin geniş olarak ifade edilmesinin bir sonucudur. Bilindiği gibi 11. Madde avukatlığın, aylık, ücret, gündelik veya kesenek gibi ödemeler karşılığında görülen hizmet ve görev ile birleşemeyeceğini belirtmiş ancak yasanın devam eden maddelerinde ise bunun istisnalarını getirmiştir. Biz avukatlar bu maddeyi gerek kendimize ve gerekse stajyerlere uygularken hep geniş olarak yorumladığımızdan ötürü bu madde bizim zihnimizde ücret alma yasağı olarak algılanır hale gelmiştir. Bunu o kadar geniş uygulamamıza bir örnek vermek isterim; komşularınız tarafından bir güven, bir saygı işareti olarak, oturduğunuz apartmanın yöneticisi olarak seçildiğinizde, burada size mesleğinize gösterilen güven bir kenara bırakılmakta ve bu görev karşılığı ödenmeyen aidat ön plana çıkarılıp bunun yasak kapsamında olduğu belirtilmektedir. Kanımca burada kocaman bir yanlış yapılmaktadır.

Az önce belirttiğim gibi, ücret alınamayacak emri mutlak emir olmayıp istisnaları ile birlikte değerlendirmekte yarar olan bir yasaktır. Bu nedenle, Avukatlık Kanununun 16. maddesinin aradığı koşulları, çalışma yasağı mantığı ile değil de çalışma özgürlüğü mantığı ile değerlendirirsek;

-Stajın sürekliliğine engel olmamak,
-Avukatlık Kanununun 5/d maddesinde belirtildiği gibi, avukatlık mesleği ile birleşmeyen bir işle uğraşmamak koşulu ile,

Stajyer avukat çalışabilecektir.

Avukatlık Kanununun 12/c maddesi, avukatlıkla birleşen iş olarak “bir avukat yazıhanesinde ücret karşılığında avukatlığı” saydığına göre ve aynı kanununun 16. maddesine göre, avukata serbest olan işlerin, stajyere de serbest olacağı hüküm altına alındığına göre, ilk bakışta stajyer avukatın, stajını yaptığı avukatın yanında ücretli çalışmasının olanaklı olduğu kanısı uyanmaktadır.

Mahkemelerdeki stajın nasıl yapılacağı, Avukatlık Kanununun 15/2 maddesi gereği yönetmelikle düzenlenmektedir. Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Staj Yönetmeliği adlı bu yönetmeliğin 11 vd. maddelerine baktığımızda, stajyer, kendisine staj yaptığı baro tarafından verilen bir belge ile, staj yapmak istediği ağır ceza mahkemesinin bulunduğu adalet komisyonuna başvurmaktadır. Bu başvuru ile birlikte stajın sorumluluğu adalet komisyonlarına geçmektedir. Bundan sonra yönetmeliğin 13. maddesinde belirtildiği gibi stajyer, duruşmalarda, keşiflerde, soruşturmalarda, kararın görüşülmesinde ve yazılmasında hazır bulunur kendisine verilen dosya ve kararları inceler ve rapor hazırlar. Bu aşamada, stajyerin, baro tarafından hazırlanan staj eğitim programını aksatmamasına özen gösterilir.

Stajyer bu aşamada, yönetmeliğin 13/3 maddesi gereği devam çizelgesini her gün imzalamakla yükümlüdür. Stajyer gene bu aşamada, yönetmeliğin 13/4 maddesi gereği stajını kesintisiz olarak yapmak zorundadır. Eğer haklı bir nedene dayalı olarak stajına devam edememiş ise ya da izin istemekte ise, bu istemlerinin kabulü halinde stajyerin stajı söz konusu süreler kadar uzatılır.

Yukarıda yer alan hükümleri incelediğimizde, stajyerin, mahkemelerdeki staj süresi içinde, devlet dairelerine ilişkin mesai saatleri ve yanında bulunduğu savcı ya da hakimin mesai dışı gerçekleştirdiği keşif ve benzeri işlerde hazır bulunması zorunluluğundan ötürü eğer bir avukat yanında ücretli olarak çalışmayı düşünüyor ise, öncelikle, bu çalışmanın, mahkemelerdeki çalışmalara ilişkin zaman dilimleri dışında olması gerektiğini söylemeliyiz. Eğer böylesi bir durum gerçekleşmiş ise, stajyer avukat, yanında staj yaptığı avukattan ücret alabilecektir.

Bu olayı avukat yanında staj olarak nitelendirdiğimiz stajın ikinci dilimi için düşündüğümüzde, yukarıda saydığımız zamansal ve mekansal sakıncalar da ortadan kalkacağı için, ücretli çalışmaya ilişkin düşüncelerimizdeki olumluluk oranı artmaktadır.

Zaten 2006 yılında meydana gelen iki ayrı olayda TBB de olumlu düşünmüş ancak Adalet Bakanlığı olumsuz düşündüğünden ötürü konu yargıya taşınmıştır. Konuyu ilk derece mahkemesi olarak değerlendiren idare mahkemeleri birbirinden farklı kararlar vermiş ve bu nedenle her iki kararda Danıştay incelemesine sunulmuştur. Danıştay ise avukat yanında yapılan stajın ücretli olamayacağına karar vererek konuyu sonuçlandırmıştır.

TBB den başlayarak Danıştay aşamasına kadar geçen bu süreç içinde yer alan kararlardan sadece Ankara 16. İdare Mahkemesi’nin kararına ve bu kararın Danıştay aşamasını oluşturan Danıştay 8. Dairenin 9.7.2008 gün 2008/1164 E., 2008/4989 K. sayılı kararına ulaşabildim. Tashihi karar aşamasına ulaşamadım. İdare mahkemesinin söz konusu kararını incelediğimde, kararda yer alan özetlemelerden yararlanarak, Adalet Bakanlığı’nın olumsuz görüşünü iki nedene dayandırdığını görmekteyim. Bunlardan bir tanesi, adliye stajının, adalet komisyonu denetiminde yapılmasından ötürü, stajyerin zamanının savcı ve hakimle birlikte geçmesi gerekeceğinden, yanında staj yapılan avukattan ücret almanın bu stajın yapısı ve amacıyla bağdaşmayacağıdır. Bu durum benim tarafımdan da saptanmış bir durum olup, ben bunu zamansal ve mekansal olanaksızlık olarak nitelendirmekteyim. Ancak olanaksızlığın giderilmesinin mümkün olduğunu da belirttim. Adalet Bakanlığı’na göre diğer sakınca, sigortalı stajyerle sigortasız stajyerin arasında eşitsizlik doğmasıdır. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Çünkü, bu olay Bakanlığa sunuluncaya kadar, genel kanı stajda ücret alınmayacağı idi. Hatta bazı stajyerlere ücret ödenirken bunu gizli gerçekleştirmekte, böylece hem Gelir Vergisi Kanununa hem de sosyal güvenlik mevzuatına aykırı davranmakta idik. Eğer stajyere ücret verilmesine olanak tanınırsa, gizlilik ortadan kalkacağı için vergi ve sigorta yasalarına da uyum sağlanacaktır. Ayrıca bu yol yasal sayıldığı için, sigortalı stajyer sayısı artacak ve eşitsizlikten söz etmek mümkün olmayacaktır.

Ayrıca, ücret alamayan stajyer TBB’den staj kredisi alabileceğinden ve stajda geçen süreyi sigorta açısından saydırabileceğinden ötürü eşitsizlik diye bir şeyden söz etmek mümkün olamayacaktır.

Danıştay kararına baktığımızda ise, Danıştay’ın gerekçesinin sadece “staj döneminde sigortalı olarak bir ücret karşılığında çalışmanın avukatlığa engel olması nedeni…” ne dayandırıldığını, kararı, gerekçe olarak hiç de doyurucu olmayan ve yukarıdan beri açıkladığımız gibi ücret almanın yasak olması bir kural olmakla birlikte, bunun istisnalarının olabileceğinin göz ardı edildiği, hangi tür ücretlerin istisna olarak kabul edilebileceğinin bu ücretin neden bunlar arasında yer almadığının tartışılmadığı, gerekçe açısından noksan bir karar olarak görmekteyiz. Söz konusu kararın karar düzeltme aşamasından geçerek kesinleştiğini de belirtmek isterim.

Buraya kadar yapılan açıklamaları özetlersek, eğer yanında staj yapılan avukat stajın ikinci dönemi için ücret ödemek isterse bunda bir sakınca olmamalıdır. Eğer bu avukat stajın adliye bölümü için ücret ödemek isterse ve adliye stajını yaptırmakla yükümlü adalet komisyonu ile denetim görevi ile yükümlü baro stajın aksamadığını belirtiyor ise yani avukat yanındaki çalışmayı örneğin saat 18.00’den sonra yaptırıyorsa ve de İş Kanununun yeni düzenlemesinden yararlanarak saate dayalı ücret ödüyorsa, kanımca bu problem de aşılmış olacaktır.

Ancak, bir kişiye bir ücret ödenebilmesi için, o kişi tarafından bir işin yapılmış olması gerekmektedir. Bu nedenle, stajyere ücret ödenmesinden söz edebilmek için öncelikle, stajyerin, staj aşamasında nasıl bir iş yaptığı sorusunun cevaplandırılması gerekmektedir. Halbuki, staj döneminde, stajyer, öğretim döneminde öğrendiği bilgileri, alacağı eğitim ile hayata geçirmesi, gerçek yaşamda bu bilgilerden nasıl yararlanması gerektiği konusunda eğitilen kişidir. Kısaca bir iş üretmemektedir. Yapmış olduğu tüm çalışmalar ilerideki yaşamında kendisinin kullanacağı çalışmaların temelini oluşturan çalışmalardır. Bir başka açıdan baktığımızda stajyer, kendisine staj eğitimi veren avukatın, yıllardır edindiği bilgileri tüketen, en azından onlara ortak olan kişidir. (Staj yönetmeliğinin 1. ve 17. maddesi ile Avrupa Konseyi Avukatlık Mesleğinin İcrasındaki Özgürlükler Hakkında 9 numaralı tavsiye kararı adlı metinde yer alan stajla ilgili bölümleri incelediğimizde stajdan ne beklenmesi gerektiği daha açık olarak anlaşılmaktadır.) Bu nedenle, benim kanıma göre, ücrete hak kazandığını söylemek mümkün değildir. Bazı bürolarda, sekreterlik hizmetlerinde, icra takibi işlerinde, stajyerin emeğinden yararlanılması, bir hizmet yaptığı ya da bir şey ürettiği anlamına gelmemelidir. Çünkü, bu yapılanlar, yönetmeliğin 18. ve 19. maddelerinde hükme bağlanan işlerle bağdaşan işler değildir. Her ne kadar yönetmeliğin 18. maddesinde takip hukukuna ilişkin işlemleri yapması belirilmiş ise de, yönetmeliğin amacı öğrenmek kastı ile yapmaktır, takip memurunun görevlerini üstlenmesi, gelir elde etmeye yönelik çalışması ve başka bir şey öğrenmeden stajı tamamlaması değildir.

Ücret alarak staj yapmanın kabul edilmesi halinde, staj yaptıran avukatın da düşüncelerini değerlendirmekte yarar bulunmaktadır. Ben, kendi adıma “Eğer ücret verecek isem daha kalıcı birine bir şeyler öğretmeyi ve sonucundan yararlanmayı isterim” diye düşündüğümü inkar etmiyorum. Bu istem insanın doğasında bulunan ve ayıplanmaması gereken bir istemdir. Böylesi bir istemin ise stajyer yetiştirmeyi ters etkileyeceğini inkar etmemek gerekmektedir.


İlk bakışta stajyer ile çırak arasında her ikisinin de mesleki eğitim alması nedeniyle benzerlik olduğu söylenebilir ise de bana göre bu yanlış olur. Avukat stajyerlerini diğer mesleklerin stajyerleri ile de karşılaştırmamak gerektiğine inanmaktayım. Çünkü onlara tanınan staj süreleri hem çok kısa, hem de genelde öğrencilik yılları içinde gerçekleşebilecek niteliktedir. Bu stajlarda bile ücret ödenmesi, ancak kamu kurumlarındaki stajlarda uygulanan bir yöntemdir. Özel sektör bile bu tür stajlarda ücret ödememektedir. Hatta bizim mesleğimizde az da olsa var olan bir hastalık, diğer mesleklerin stajlarında daha fazla bulunmakta ve gelmeden, gitmeden staj bitti belgesi istenmesi/verilmesi kötü bir alışkanlık olarak süre gelmektedir. Kısaca, bizim staj dönemimiz diğerlerin çıraklık ya da staj dönemine benzememektedir. Bu yüzden karşılaştırma yapmak doğru olmaz.

Kanımca staj eğitimi sırasında gerek meslek üyeleri gerekse stajyerler olarak düşünülmesi gereken önemli husus, bu zaman diliminin gerek eğitim biliminin gerekse mesleğin emrettiği ilkelere uygun olarak değerlendirilmesidir. Bu değerlendirmenin de bir ölçüm sistemi ile somutlaştırılmasıdır. Yoksa kredi ya da ücret adı altında alınacak parasal değerlerle öğrenciliğin hem de sınıfta kalma olmayan bir öğrenciliğin yaşanması değildir.

Bu bölümle ilgili olarak son sözüm TBB’nin kararına katılmadığımdır.

Yukarıdaki çalışmayı yaparken internet ortamında bulduğum bir kaç Danıştay kararında yer alan bilgiyi de sizlerle paylaşmak isterim. Danıştay 8. Dairesinin 16.05.2000 gün ve 1999/2767 E 2000/3657 K sayılı kararına göre, Jandarma Okullar Komutanlığındaki öğretmenlik ilk,orta ve lisede öğretmenlik olarak kabul edilmeyeceğinden burada öğretmen iken yapılan avukatlık stajı geçerli sayılmayacaktır. Benzer bir karar olarak Danıştay 8. Dairesinin 3.11.1999 gün, 1999/801 E., 1999/5772 K. sayılı kararıdır, bu kararda üniversitelerde araştırma görevlisi olmanın avukatlıkla bağdaşmayacağı belirilmiştir. Bir başka karar ise, İdari Dava Dairelerinin 19.09.1997 gün ve 199/194 E. 1997/430 K. sayılı kararıdır. Bu karara göre ise bir anonim şirketin kadrosunda hukuk müşavirliği yaparak avukatlık stajı yapmanın mümkün olmadığı karar altına alınmıştır. Bu karara göre, hukuk müşaviri olabilmek için önce avukatlık stajının bitirilmiş olması gerekmektedir. Ben bu kararın sonucuna katılmakla birlikte gerekçesine katılmamaktayım. Bugün bazı bakanlıkların hukuk müşavirlerinin bile avukat olmadığı biliniyor iken ve illerde hukukçu olmayan kamu görevlilerinin valilik hukuk işleri müdürlüğü yaptığı gerçeği ortada iken, bu gerekçeye katılmam mümkün değildir. Ben karara katılmaktayım, çünkü söz konusu kararın metin kısmında ve gerekçesinde ilgilinin tüm staj süresince stajın devamlılığını etkileyecek herhangi bir davranışta bulunmadığını gösterir bir açıklamaya rastlamadım, o halde devam içermeyen bir staj benim açımdan kabul görecek bir staj olmayacağı için gerekçesine katılmamakla birlikte karara katılmaktayım.

Danıştay 8. Dairesinin 22.9.2008 gün, 2008/1165 E., 2008/5407 K. sayılı kararı zabıt katipliği ile avukatlık stajının birleşemeyeceğini, aynı dairenin 11.11.1999 gün, 1999/687 E., 1999/6100 K. sayılı kararı ise avukatlık stajı yaparken devlet memuru olan kişi hakkında yapılan şikayet tarihi ile ilgili baronun levhadan silme kararı arasında 5 yıllık süre geçtiğinden ötürü Avukatlık Kanununun 72/2 maddesi gereği kaydın silinmemesi gerektiğine karar verilmiştir. Ancak burada unutulmaması gereken bir husus şudur; Avukatlık Kanunu 72/2 maddesi 5 yıl sonra levhadan silinme işleminin yapılmamasını iki şarta bağlamıştır. Bunlardan biri, yapılan iş meslek onuru ile bağdaşır olmak; örneğin karara konu olayda olduğu gibi devlet memurluğu yapmış olmak ve bunun anlaşılması halinde stajda kazandığı gelirlerin üç katını baroya ödemiş olmak şartıdır.

Danıştay 8. Dairesinin 6.4.2007 gün ve 2006/1591 E., 2007/1945 K. sayılı kararında ise stajyer değişimi uygulaması ile stajının bir kısmını yurt dışında yapan stajyerin stajının bazı koşulların varlığı halinde geçerli sayılacağı belirtilmiştir.

Yazıma staja başlayan genç meslektaşlarımızın bir kısmının kendi kendine ve/veya arkadaşlarına sorduğu “staj ücretli olmaz mı ?” sorusuna cevap aramak, kendi düşüncelerimi onlarla paylaşmak amacıyla başladım. Kanımca staj tam zamanlı bir eğitim faaliyetidir, bu faaliyet bir yan işle bölünemez, yanında staj yapılan avukatın stajyere ücret ödemesi için ise stajyerin bir iş yapmış olması gerekir, halbuki stajda bir iş yapılmamaktadır bu nedenle ücretten söz edilemez ayrıca avukatın ücretini ödeyerek stajyer yetiştirmesinin ona getireceği bir yarar olmadığından ötürü bu düşünce pratik açıdan da bir yarar sağlamayacaktır. Uygulamada stajyere ücret ödenirken özellikle stajyerin katip gibi çalıştırılması söz konusu olmaktadır ki bu da stajın mantığı ve genç meslektaşımın onuru ile bağdaşmaz.

Bana göre, geçmiş dönemde, TBB nin, stajyere, yanında staj yaptığı avukat tarafından ücret ödenmesine ilişkin iyi niyetli çalışması hatalı bir çalışmadır, tekarar gündeme getirilmemesi gerekir.

Yazımın sonuna eklediğim kararları ise, karar ararken buldum ve kaybolmasın, aklınızda kalsın diye size sunduğumu bir kez daha hatırlatırım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder