20 Ekim 2014 Pazartesi

YARGITAY 12.HUKUK DAİRESİ’NİN AYNI GÜN VERİLMİŞ ÇELİŞKİLİ İKİ KARARI

ÖZÜR : Bu yazının yayınlanmasından 18 ay sonra gelen bir uyarıyı bilginize sunmak isterim. Benim ve bana kararı gönderen meslektaşımın gözünden kaçan şey iki karar arasındaki fark olduğu ismini bilmediğim bir kişi tarafından bildirildi. Farkı ben de gördüm, İki olanağım vardı, ya yazıyı silecektim yada bu uyarıyı sizlerle paylaşıp hatamdan ötürü özür dileyecektim. Ben ikincisini tercih ettim ve yazıyı silmedim. Hatamı itiraf ettim.Özür dilerim
saygılarımla


Av.Ender DEDEAĞAÇ Aşağıda Yargıtay 12.Hukuk Dairesi’nin 28.05.2012 tarihini taşıyan birinin karar numarası 17917, diğerinin ise 17933 olan ve birbiri ile çelişen iki kararını bilgilerinize sunmaktayım. Görüldüğü gibi Yargıtay 12.Hukuk Dairesi bir günde en az 16 karar verebilmektedir. Söz konusu gün içinde başkaca bir karar vermediğini kabul ettiğimiz takdirde Yargıtay 12.Hukuk Dairesi her bir karar için 20 dakikalık bir inceleme süreci ayırabilmektedir. Ancak Kazancı İçtihat Bilgi bankası’ndan 2013 yılında vermiş olduğu karar sayısını saptamak istediğimizde 2013 yılı sonuna kadar en az 32764 dosyayı karara bağladığını görmekteyiz. Yargıtay’ın yılda 10 ay görev yaptığı ve her ay 20 gün görev yaptığını varsayarsak günde ortalama 150 dosyanın karara çıktığını kabul etmemiz gerekir. Elbette günde 150 dosya karara bağlayan insan beyninin aynı gün içinde vermiş olduğu iki kararın birbiriyle çelişir olduğunu fark etmemesi insan yapısının doğası gereğidir. Anladığımız kadarıyla yargı çok dosyayı karara bağlamak ile hukuka uygun ve adil karar vermek arasında birini seçmek zorundadır. Bana göre her iki seçim de ülkeye zarardan başka bir şey vermeyecektir. En doğru seçim hakim ve avukatları yargılama teknikleri açısından en kısa zamanda yetiştirmek ve yargılamanın sağlıklı bir şekilde yapılmasını sağlamaktır. Elbette avukat ve hakim yetiştirilmesi ile birlikte bunların sayısal yapısı da ülke gereksinimini karşılayacak düzeye getirilmelidir. Savcıları, hakim ve avukatları sayarken saymamış olmamın nedeni tartışma sanatı içinde savcının özel hukukta davacı avukatı, kamu hukukunda müşteki avukatı ile aynı fonksiyonu yerine getirmiş olmasından kaynaklanmaktadır. İnternet ortamının olanakları arttıkça gerek avukat, hakim, savcı gibi meslek kardeşleri bakımından gerekse hukukla hiç ilgisi olmayan vatandaşlar tarafından birbiriyle çelişen kararlar kamuoyunun dikkatine sunularak yargının toplu nazarında güven kaybetmesine böylece özellikle yürütme karşısında kuvvetler ayrımı ilkesinin kendisine vermiş olduğu ‘eşit kuvvet’ ilkesinden ödün vermesine yol açacaktır. Kararlar tam metniyle aşağıda bilgilerinize sunulmuştur. Tek dileğim Yargıtay 12.Hukuk Dairesi’nden bir yetkilinin beni arayarak yayınlamış olduğum kararların gerçek dışı olduğunu söylemesi ve beni hepinizden özür dilemeye mecbur etmesidir. T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2011/32184 K. 2012/17933 T. 28.5.2012 • İHALENİN FESHİ ( KDV'nin İhale Kesinleştikten Sonra Ödeneceği - Satış İlanında ve Şartnamesinde İstisnaların Gösterilmemesinin İhalenin Feshi Sebebi Olamayacağı ) • SATIŞ İLANI VE ŞARTNAMESİNDE İSTİSNALARIN GÖSTERİLMEMESİ ( İhalenin Feshi Nedeni Olmayacağı - Müşteri Azaltıcı Bir Neden Olarak da Sayılamayacağı ) • KDV ÖDEMESİ ( KDV'nin İhale Kesinleştikten Sonra Ödeneceği - Satış İlanında ve Şartnamesinde İstisnaların Gösterilmemesinin İhalenin Feshi Sebebi Olamayacağı ) 3065/m.17 ÖZET : İhale neticesinde taşınmazlar alacağa mahsuben alacaklı banka tarafından satın alınmıştır. KDV ihale kesinleştikten sonra ödenecek bir vergidir. Bu nedenlerle satış ilanında ve satış şartnamesinde istisnaların gösterilmemesi, ihalenin feshi sebebi olmadığı gibi bu durum müşteri azaltıcı bir neden olarak da sayılamaz. Ayrıca, ihalenin hazırlık safhasında alıcı belli olmadığı için alıcının şahsından kaynaklanan istisnalar dikkate alınamaz. Bu nedenlerle borçlu iflas idaresinin ileri sürdüğü diğer fesih nedenleri incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir. DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu iple ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Tuncer Kaya tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu iflas idaresi tarafından taşınmazların ihalesinin feshinin talep edilmesi üzerine, mahkemece; KDV Kanunu'nun 17/4-L maddesine göre taşınmazların ve alıcının KDV'den istisna olduğu, düzenlenen satış şartnamesinde KDV'nin alıcıya ait olduğunun belirtildiği, istisnaların açıkça şartnameye yazılmadığı, KDV %18 oranında hesaplandığında bulunan tutarın ciddi bir rakam olduğu, istisnaların açıkça şartnameye yazılması halinde katılım oranının değişebileceği gerekçe gösterilerek ihalenin feshine karar verilmiştir. 3065 Sayılı KDV Kanunu'nun 17/4-1 maddesine göre; "30.01.2002 tarihli ve 4743 Sayılı Kanun hükümlerine göre kurulan varlık yönetim şirketlerinin bankalar, özel finans kurumları ve diğer mali kurumlardan devraldığı alacakların tahsili amacıyla bu alacakların teminatını oluşturan mal ve hakların ( müzayede mahallinde satışı dahil ) teslimi ile aynı kanuna göre finansal yeniden yapılandırma çerçeve anlaşmaları hükümleri kapsamında yeniden yapılandırılan borçların ödenmemesi nedeniyle bu borçların teminatını oluşturan mal ve hakların ( müzayede mahallinde satışı dahil ) teslimi," yine aynı yasanın 17/4-r maddesine göre "Kuramların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin ( müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil ) bankalara devir ve teslimleri" KDV'den istisnadır. Somut olayda; yapılan ihale neticesinde taşınmazlar alacağa mahsuben alacaklı banka tarafından satın alınmıştır. KDV ihale kesinleştikten sonra ödenecek bir vergidir. Bu nedenlerle satış ilanında ve satış şartnamesinde istisnaların gösterilmemesi, ihalenin feshi sebebi olmadığı gibi bu durum müşteri azaltıcı bir neden olarak da sayılamaz. Ayrıca, ihalenin hazırlık safhasında alıcı belli olmadığı için alıcının şahsından kaynaklanan istisnalar dikkate alınamaz. Bu nedenlerle borçlu iflas idaresinin ileri sürdüğü diğer fesih nedenleri incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin kabulü isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366. ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi. T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2012/4269 K. 2012/17917 T. 28.5.2012 • İHALENİN FESHİ TALEBİ ( Konut Finansmanı Amacı İle Teminat Gösterilen Taşınmaz/Kdv'den İstisna Tutulduğu Halde Şatış İlanı ve Şartnamesinde Bu Hususun Gösterilmediği - Alıcıların Olumsuz Etkilendiği/İhalenin Feshine Karar Verileceği ) • KDV'DEN MUAF TUTULAN TAŞINMAZIN İHALE SATIŞ İLANINDA BU HUSUSUN BELİRTİLMEMESİ ( Konut Finansmanı Amacı İle Teminat Gösterilen Taşınmaz/2. Açık Artırma Günü Satışa Yalnızca Alacaklı Bankanın İştirak Ettiği - Alıcılar Olumsuz Etkilendiğinden İhalenin Feshedileceği ) • İKİNCİ AÇIK ARTIRMA GÜNÜ SATIŞA YALNIZCA ALACAKLI BANKANIN İŞTİRAK ETMESİ ( Konut Finansmanı Amacı İle Teminat Gösterilen Taşınmazın KDV'den Muaf Tutulduğu - Şatış İlanı ve Şartnamesinde Bu Hususun Gösterilmediğinden Alacaklıların Olumsuz Etkilendiğinin Kabul Edileceği ) • KONUT FİNANSMANI AMACIYLA TEMİNAT GÖSTERİLEN TAŞINMAZ ( Kdv'den İstisna Tutulduğu Halde Şatış İlanı ve Şartnamesinde Bu Hususun Gösterilmediği - Alıcıların Olumsuz Etkilendiği/İhalenin Feshine Karar Verileceği ) 3065/m.17/4-ş ÖZET : İhalesi yapılan taşınmazın, konut finansmanı amacı ile teminat gösterilen ve üzerine ipotek konulan taşınmaz olduğu hususu taraflar arasında tartışma konusu değildir. Bu durumda, sözü edilen konut satışının, Katma Değer vergisine tabi olmadığı ve bu vergiden istisna tutulduğu halde, bunun ilan ve şartnameye geçirilmemesi ve satış ilanı ve şartnamesinde Katma Değer Vergisine tabi olacağının belirtilmesinin talep ve talibi menfi yönde etkileyeceği kuşkusuzdur. Alıcı çıkmadığı 2. açık artırma günü ise satışa yalnızca alacaklı bankanın iştirak ettiği ve aynı gün alacağa mahsuben taşınmazın adı geçene ihale edildiği de düşünüldüğünde 3. kişilerin ihaleye rağbeti ve katılımının olumsuz yönde etkilendiği sonucuna varılmalıdır. İhalenin feshine karar verilmesi gerekir. DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Şerife Ayyıldız tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : 5582 Sayılı yasanın 35. maddesi ile 3065 Sayılı KDV Kanunu'nun 17. maddesinin 4. fıkrasına eklenen ( ş ) bendi uyarınca; “2499 Sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinde tanımlanan konut finansmanı amacıyla teminat gösterilen veya ipotek konulan konutun, konut finansman kuruluşları, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı, ipotek finansmanı kuruluşları ya da üçüncü kişilere teslimi ( müzayede mahallinde yapılan satışlar dahil ) ile bu şekilde alınan konutun, konut finansman kuruluşları, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı veya ipotek finansmanı kuruluşları tarafından teslimi ( müzayede mahallinde yapılan satış dahil )” KDV'den istisna tutulmuştur. Somut olayda, ihalesi yapılan taşınmazın, konut finansmanı amacı ile teminat gösterilen ve üzerine ipotek konulan taşınmaz olduğu hususu taraflar arasında tartışma konusu değildir. Bu durumda, sözü edilen konut satışının, yukarıda açıklanan yasal düzenleme kapsamında Katma Değer vergisine tabi olmadığı ve bu vergiden istisna tutulduğu halde, bunun ilan ve şartnameye geçirilmemesi ve satış ilanı ve şartnamesinde Katma Değer Vergisine tabi olacağının belirtilmesinin talep ve talibi menfi yönde etkileyeceği kuşkusuzdur ( HGK'nun 1991/12-98 Esas ). Alıcı çıkmadığı 2. açık artırma günü ise satışa yalnızca alacaklı bankanın iştirak ettiği ve aynı gün alacağa mahsuben taşınmazın adı geçene ihale edildiği de düşünüldüğünde 3. kişilerin ihaleye rağbeti ve katılımının olumsuz yönde etkilendiği sonucuna varılmalıdır. O halde mahkemece, açıklanan yasaya aykırı durum nedeni ile ihalenin normal şartlar altında yapılmadığı ve zarar unsurunun varlığı da kanıtlanmış olduğu değerlendirilerek ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder